Turbo ve Atmosferik Motor Arasındaki Farklar Nelerdir?

İkinci el otomobil alımlarında en çok merak edilen konulardan birisidir atmosferik ve turbo motor ayrımı. Atmosferik motorlar, atmosfer basıncını kullanarak güç üretmeye çalışan motorlardır. Turbo motorlar ise aşırı beslemeli sistemler olarak geçer ve turbo vasıtası ile egzoz gazlarının turboyu çevirmesi ile silindir içine ekstra hava alınması imkanı tanır. Her ne kadar son yıllarda otomobil üreticileri düşük hacimli turbo beslemeli motor üretme niyetindeyse de bu ayrım ikinci el araç alımlarında hala önemli bir konumdadır.

Atmosferik Motorlar

Atmosferik motorlar, atmosfer basıncından faydalanarak silindir içine atmosferdeki havayı alma prensibiyle çalışır. Bir motorun çalışabilmesi için silindir içerisinde yakıt ve hava karışımının olması gerekir. Daha fazla hava ya da yakıt daha fazla enerji üretmek demektir. Atmosferik motorlar bu noktada, turbolu motorların gerisinde kalmaktadır. Fakat bu noktada motorun silindir hacmi bu kıyaslamada hayati önem kazanmaktadır. Türkiye’de bulunan otomobiller için değerlendirme yaptığımızda motor hacimlerinin çok küçük olduğunu görmekteyiz. Türk sürücülerinin yüksek hacimli motor kullanamamasının ana nedeni motor hacmine endeksli bir vergilendirme sistemi uygulanmasıdır. Bu sebeple otomotiv üreticileri yüksek hacimli motorları Türkiye piyasasına sokma eğiliminde değildirler. Atmosferik motorlar bu noktada günümüzde emisyon kaygıları gibi sebepler ile tercih sırasını düşük hacimli turbo beslemeli motorlara bıraktığını söylemek mümkündür. Aşırı beslemeli motorlara göre daha sade yapıda olmaları ile de bakım maliyeti ve uzun ömürlü olmaları avantajları arasındadır.

Turbo Motorlar

Turbo motorlar, çalışma prensibi olarak silindir içinde yanan yakıt-hava karışımı sonrası oluşan egzoz gazlarının turbo vasıtasıyla tekrar kullanılarak silindir içine daha fazla hava girmesini sağlar. Bu aşırı besleme sistemi ile daha fazla hava elde edilir ve daha fazla güç üretilmesine yardımcı olur. Küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi sorunlara karşı katı emisyon kuralları neticesinde otomotiv üreticileri düşük hacimli turbo motorlar kullanma eğilimindedir. Bu noktada motorun hacmi daha ufaktır fakat aşırı besleme sistemi ile elde edilen fazla hava miktarı ile yüksek güç elde edilir. Ayrıca bu hacim düşüklüğü ile araç ağırlık dağılımı daha hafif olmakla birlikte, daha düşük emisyon değerleri ve turbo ile yüksek performans elde etmek mümkündür. Atmosferik motorlara göre daha fazla parça kullanılması intercooler gibi ve olası turbo problemleri ile bakım masrafları daha fazla olabilmektedir. Düşük devirlerde yüksek güç üretmesi, düşük hacmi ile vergilendirmede ekstra masraf çıkarmaması ve otomobil üreticilerin emisyon kaygıları ile bu sistemleri desteklemesi neticesinde popüler olmuşlardır.

Atmosferik ve Turbo Motorlar Hakkında Genel Değerlendirme

Öncelikle bu iki motor arasında bir karşılaştırma yapmadan önce bilinmesi gereken bazı hususlar mevcuttur. Emisyon kuralları neticesinde otomobil üreticilerinin bazı normlara göre motor üretme zorunlulukları vardır. Düşük hacimden yüksek güç elde etme gayesi de downsizing diye nitelendirilen bir trend olarak otomotiv dünyasında yer almıştır. Atmosferik motorlar için ise, özellikle ülkemizde motor hacmine endeksli bir vergilendirme sistemi olması ile aslında yüksek hacimde olması gereken bu motorlar ülkemizde kullanıcı ile buluşamamaktadır. TÜİK 2020 yılı Ocak-Aralık döneminde trafiğe kaydı yapılan araç araştırmasına baktığımızda, 601 bin 525 adet otomobilin %29,6’sı 1401-1500, %24,3’ü 1300 ve altı, %24,1’i 1501-1600,  %15,0’ı 1301-1400, %5,9’u 1601-2000, %0,8’i 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir. Bu noktada düşük hacimli motorlardan yüksek güç elde etmek için turbo kullanılması bir zorunluluktur. Tabi ki bu düşük hacimli atmosferik motor kullanımı ile yüksek güç üretilemeyeceği için ülkemizdeki atmosferik motorlar turbo motorlara göre daha az revaçta olmaktadır.

Kaynakça

• en.wikipedia.org
• holtsauto.com
• data.tuik.gov.tr