Karbon Ayak İzi Neden Önemlidir?

Karbon ayak izi, çevreye verdiğimiz zararın ekolojik olarak karbondioksit cinsinden ölçülebilmesidir. Aynı zamanda karbon ayak izi, küresel ısınma riskinin ne kadar tehlikeli olduğunu da bize göstermektedir. Genel bir inceleme yaptığımızda, karbon ayak izinin insan hayatındaki her aktivitede görünür olması durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Gezdiğimiz yerlerden bindiğimiz taşıtlara, hayatımızın her noktasında çevreye zarar verdiğimiz için bu zararın ölçümü de kaçınılmaz oluyor.  

Karbondioksit ölçüsü olarak kullanacağımız bu teknikte iki çeşit ölçüm karşımıza çıkıyor. Bunlardan ilki birincil ayak izi. Birincil karbon ayak izinde ölçüm olarak evsel tüketimlerle birlikte fosil yakıtların tüketimi yer alıyor. Yani bizlerin ulaşım, barınma, ısınma gibi ihtiyaçları için gereken karbondioksit temelli enerji kaynakları birincil karbon ayak izi ölçüm grubunda yer alıyor. Kalan kategoriler için gerekli olan CO2 salınımı ise ikincil grupta inceleniyor. Kullandığımız bütün ürünlerin imalatından doğada kaybolmalarına kadar geçen süreçte doğaya saldıkları karbondioksitin incelenmesi için ikincil karbon ayak izi kategorisi değerlendiriliyor.

Karbon Ayak İzi Nasıl Hesaplanır?

Tanım olarak karbondioksit emisyonu olduğu için, günlük hayatta kullandığımız bütün eşya ve gereçlerin doğaya ne kadar karbondioksit saldığını hesaplamamız bu konuda yeterli olacaktır. Günlük, aylık, yıllık olarak karbon ayak izinin hesabı yapılabilir. Evde kullandığımız eletrik miktarı, yaptığımız seyahatlerde kullandığımız araçların emisyonu, doğalgaz, geri dönüşüm gibi konuların yanı sıra kıyafetlerimizdeki tercihlerimiz ve yemek tarzımız bile CO2 üretiminizi tetikliyor. Bu noktada dikkatimizi çekmesi gereken bir detay var. Bu da ağaçlardan başkası değil. Bir ağacın yaşadığı sürede ortalama 750 kilogramı bulan karbondioksit miktarını aldığını ve yerine oksijeni verdiğini düşünürsek, yeşilin ekolojik hayattaki yeriyle ilgili ne yapmamız gerektiği de az çok belli oluyor: Yeşili korumak.

Karbondioksit miktarının artışı ve bunun karbon ayak iziyle ölçülmesi bzilere tehlikenin ne kadar yakınımızda olduğuyla alakalı ipuçları veriyor. Artık doğanın kurtarabileceğimiz kadarını kurtarıp, geç kaldığımız yerleri için de gerekli önlemleri almamızın şart olduğu da bir gerçek. Zira artık dilimize pelesenk olan “eriyen buzullardan” tutun, kuruyan göllere, bozulan habitat ve ekosisteme kadar her şey bizim kullandığımız karbondioksite bağlı.

İstatistiksel olarak ülkelerin karbon ayak izlerine baktığımız zaman karşımıza pek de olumlu bir tablo çıkmıyor. Yıllık CO2 emisyonumuz her yıl bir önceki yıla göre ciddi bir artış gösteriyor. 2019 yılında yayınlanan rapora göre 2018 yılına kıyasla %2 oranında daha fazla karbondioksiti zehir olarak dünya atmosferine gönderdik. 2017-2018 farkı ise %1,6’yken geçen her senede artış yüzdesinin de büyüdüğünü görüyoruz. 2019 yılında gerçekleştirdiğimiz CO2 emisyonu miktarı ise 36,81 milyar ton. Her sene, en az bu kadar karbondioksitin doğaya bırakıldığı düşünülürse, insanoğlu kendi sonunu kendisi zaten hazırlıyor demektir.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), 1972 yılında Kenya Nairobi merkezli olarak kurulan bir çevre örgütüdür. Üst komisyonun Birleşmiş Milletler gibi evrensel bir kurum olması dolayısıyla çevre için atılacak adımlar ülkelere beyan edilmektedir. UNEP de karbon ayak izi ölçümleriyle alakalı gerekli bilgileri kurulduğu tarihten itibaren belirtmiş ve uygulamaya koymuştur.

Bir insanın ortalama karbondioksit tüketimine bağlı karbon ayak izi
Karbon Ayak İzimizi Nasıl Düşürürüz?

Karbon ayak izini iki grupta incelemiştik. Birincil karbon ayak izimiz ulaşım ve evsel tüketimlerin oluşturduğu grupta atılabilecek adımlar şöyle:

  • Seyahatlerimizde toplu taşımayı daha sık kullanmak,
  • Ev içerisinde doğal gaz yerine yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynaklarından yararlanmak,
  • Elektrik enerjimizi yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynaklarından temin etmek.

İkincil ayak izimizde ise kalan bütün kullanımlarımızı ele almıştık. Bu konuda yapabileceklerimiz ise şöyle:

  • Nakliyesinde yüksek miktarda CO2 emisyonu yapılacak gıdalardan uzak durmak,
  • Kırmızı et gibi piştiğinde gaz salınımı yapan gıdaların tüketimini azaltmak,
  • Gereksiz yere çokça ambalajlanan ürünlerin temininden kaçınmak,
  • Mümkün olacak en yakın yerden temin edebileceğimiz bir ürünü fiyatından dolayı yurtiçi veya yurtdışından sipariş etmeyi azaltmak karbondioksit emisyonumuzu azaltmakla birlikte hem doğaya iyi bakmamıza hem de gelecek nesillerin iyi bakabileceği bir doğa bırakmamıza yardımcı olacaktır.
Kaynakça
  • karbonayakizi.com
  • aa.com.tr
  • unenvironment.org
  • evd.com.tr

admin

Çeyrek Mühendis; geçmişten gelene, gelecekte değer kazandıran mühendislik platformu!

50% LikesVS
50% Dislikes

admin

Çeyrek Mühendis; geçmişten gelene, gelecekte değer kazandıran mühendislik platformu!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.