Lokomotifler Hayatımıza Nasıl Dahil Oldu?

Lokomotifler raylar üzerinde bir vagon dizisini çekmekte kullanılan makinelerdir. Bu makineler kimi zaman buharla çalışırken kimi zaman da motorla çalışmaktadırlar. Lokomotif sözcüğünün kökenine bakıldığında ise Fransızca “Locomotive” sözcüğünden geldiği görülmektedir.

Demir yolu sistemlerinin 16. yüzyılda kurulduğu bilinmektedir. Ancak vagonlar yaklaşık 200 sene kadar hayvan gücü ile çekilmiştir. 1804 yılına gelindiğinde ise İngiltere’de Richard Trevithick tarafından buharlı bir lokomotif geliştirilmiştir. Bu lokomotif ilk etapta dökme demirden yapılmış bazı maden ocağı raylarını kırmıştır. Ancak bu lokomotif ile birlikte;

  • Vagonların çekilmesinde buhar gücünün kullanılabileceği,
  • Bacadan çıkan egzoz buharının ateşi canlandırmak için kullanılması yoluyla buhar üretiminin hızlandırılabileceği,
  • Düzgün yüzeyli raylar üzerinde bulunan düzgün yüzeyli tekerlerin tahrik gücünü iletebileceği kanıtlanmıştır. Bu süreçten sonra buharlı lokomotifler sürekli geliştirilmiştir.
Buharlı Lokomotifler Nasıl Çalışmaktadır?

Buharlı lokomotiflerde bir silindire giren buhar genleşerek pistonu diğer uca itmektedir. Sonrasında silindirin dönüş hareketi sırasında bir kapak açılmaktadır ve genleşmiş buharın buradan çıkmasına izin vermektedir. Pistonun hareketi, mekanik bağlantılar aracılığı ile lokomotifin ana tahrik tekerleğini çevirmektedir.

Dökme demirden yapılan yollar buharlı lokomotifleri çekecek güçte olmadığından kısa süre sonra yeni ekipmanlar kullanılmaya başlanmıştır. Bu ekipmanlar düz yüzeyli raylar ve flaşlı tekerleklerdir.

1814 yılına gelindiğinde George Stephenson önceki tasarımlardan da yararlanarak düz yüzeyli raylar üzerinde hareket eden lokomotifler yapmıştır. Stephenson ve Losh, 1815’te tahrik gücünü pistondan ana tahrik tekerleğine dişli çarklarla iletmek yerine, ana tahrik tekerlekleri üst önde bulunan kranklar aracılığıyla doğrudan doğruya silindirlerden iletme düşüncesinin patentini aldılar. Tahrik gücünü dişli çarklarla ileten düzenek, özellikle büyük dişlerde aşınma ortaya çıktığında sarsıntılı bir harekete neden olmaktadır. Gücü doğrudan silindirden ileten mekanizma daha yalın olduğundan tasarımcılara daha geniş bir serbestlik sağlamıştır.

Lokomotif kazanları eskiden sadece bir boru biçiminde tasarlanmaktaydı. Ancak zaman ile önce dönüşlü bir boru biçimine, sonrasında ise bir çok borunun bir arada bulunduğu mekanizmaya geçiş yapılmıştır. Bu mekanizma ile daha geniş bir ısıtma yüzeyi sağlanmıştır.

1830 yılından sonra buharlı lokomotifler günümüzde bilinen halini almaya başlamaktadır.

Elektrikli Lokomotifler Hayatımızın Neresinde Yer Almaktadır?

1834 yılında elektrik ile çalışan ilk lokomotif icat edilmiştir. Ancak bu lokomotifler batarya ile çalışmaktadır. Bu bataryaların ağır olması ve sık sık şarj edilmek zorunda olması dezavantajları arasında yer almaktadır.

Günümüzdeki elektrikli lokomotifler ise ya üstlerinde yer alan elektrik tellerinden ya da altlarında yer alan üçüncü bir raydan almaktadır.

Kaynaklar:

tr.wikipedia.org

turasas.gov.tr

admin

Çeyrek Mühendis; geçmişten gelene, gelecekte değer kazandıran mühendislik platformu!

50% LikesVS
50% Dislikes

admin

Çeyrek Mühendis; geçmişten gelene, gelecekte değer kazandıran mühendislik platformu!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.