Yıllardır Popülerliğini Yitirmeyen Soru: ”Tıp mı, Mühendislik mi?”

Üniversite tercih döneminde senelerdir popülerliğini yitirmeyen tek soru var. Yüksek puan alan öğrenciler ’’Tıp mı Mühendislik mi?’’ gibi bir ikilem arasında kalabiliyor. Bu bir çıkmaz mı? Aile baskısı da bu konuda etken. Prof. Dr. SABUNCUOĞLU katıldığı bir TV programında şöyle demişti: ‘’Dünyada ilk 10’a girebilmemiz için AR-GE yapmamız ve çok daha iyi yetişmiş mühendislere ihtiyacımız var. Bu kadar iyi yetişmiş insanın sağlık alanında eğitimini yapmalarına lüksümüz yok ben bunu bir rektör olarak söylüyorum. Bizim aslında temel bilimlerde insanlara ihtiyacımız var. Mühendislikten de çok fizik, kimya, biyoloji gibi temel bilimler önemli.’’

Bu paylaşımımızda siz değerli Çeyrek Mühendis Ailesini hem makina mühendisliği eğitimini tamamlamış hem de tıp fakültesinde beşinci sınıf öğrencisi Murat Serimoğlu’nun yazısıyla buluşturuyoruz.

Neden Tıp, Neden Mühendislik ?

Arkadaşlar tıp okumak isteyenlere ve kararsız kalanlara öncelikle şunu söylemek istiyorum insanlarla ilişkinizin iyi ve tahammülünüz çok olması lazım. Mühendislik okumak isteyenlere ise matematiği ne kadar çok seviyorsun demem gerekir öncelikle.

Konu bazında düşünürsek mühendislik ile tıp bilimleri arasındaki farkı tıpta öğrenilmesi gereken aşırı miktarda konu var ve vaktinizin büyük bir bölümünü bu konuları okuyarak ve tekrar ederek geçiriyorsunuz. Mühendislikte temelinizi iyice oturtmuşsanız üzerine yapacağınız çalışmalar nispeten daha tatminkâr sonuçlar veriyor ama burada şunu söylemem gerekir mühendislik için sayısal bir zekaya sahip olmanız gerekmektedir olayın ince ayrıntılarını fark edip gerekli sonuca en iyi şekilde ulaşabilecek bazen yeni yöntemlere başvurmanız gerektiğini ve bu yöntemleri çoğunlukla sizin bulacağınızı ve uygulayacağınızı bilmelisiniz.

Tıpta bu kadar yoğun bir bilgi yüklemesi olduğu için ilk üç yıl dönem dediğimiz tek bir dersten oluşmayan konuların anlam bütünlüklerine göre diğer derslerle iç içe girdiği paket derslerden oluşmaktadır ve bu sisteme de dönemlik sistem denilmektedir. Bu ilk 3 dönem nispeten kalan dördüncü ve beşinci sınıfın derslerine göre daha rahat geçmektedir ama şunu unutmamak gerekir yine okumanız gereken çok miktarda konu kitabı bulunmaktadır. Mühendislikte ise ilk sınıfınız dersleri başlangıç olarak diğer yıllara göre daha anlaşılabilir ve kolaydır çünkü lisede öğrenilen integraller olsun türevler olsun bu yıl içinde pekiştiriliyor ve size çevrenizle ilgilenebileceğiniz birçok fırsat sunuyor. İkinci sınıfa genel itibariyle mühendisliğe giriş diyebiliriz statik olsun mukavemet olsun daha özellikli konulara giriş yapılıyor ve burada siz hangi konuya yatkın olduğunuzu fark ediyorsunuz ve ona göre üst sınıflarda size en çok katkı sağlayabileceğini düşündüğünüz dersleri seçiyorsunuz.

Bu kadar ders yükünden bahsetmişken sosyal hayat nasıl oluyor diye düşünebilirsiniz bu genelde kişiye bağlıdır. Bazı öğrenciler vardır ders çalışarak mutlu olur ve pek bir dışarı çıkmaz bunu sosyal hayat yok diye değerlendirmemek gerekir yani şunu demek istiyorum lisede yoğun bir sınav temposu ile gelmiş ve bu temposunu devam ettirenler mutlaka olacaktır. Bu sosyal aktivite konusu tamamen sizin insiyatifinize kalıyor ne kadar girişkensiniz veya dersleri ne kadar iyi hazmedebiliyorsunuz buna bağlıdır yani birisine göre zor dediğimiz dersler olabilir evden konulara tekrar atmaktan çıkamaz başka birine göre de kolaydır bir okumayla veya o konuyla ilgili bir soru çözmekle konuyu oturtabilir ve bu kişi çok sosyal olabilir.

Staj konusuna değinmek gerekirse bu konu her iki bilimde de staj olarak geçse de bir kaç hususta farklılık gösterir. Aynı yönlerini söylemem gerekirse bu stajlarda sizin ilerde karşılaşabileceğiniz durumları göstermek asıl amaçtır yani sizden sorumlu bir başmühendis ya da bir hekiminiz vardır size ellerinden geldiği kadar yardım edip sizin daha iyi bir şekilde yetişmenizi sağlarlar ama yine bu sizin elinizdedir hiç kimse birisinin elinden tutup bak bu böyle oluyor demez merak edeceksiniz ve soracaksınız ancak bu şekilde öğrenebilirsiniz. Farklı olan hususlar ise mühendislikte stajları siz bulup, ayarlayıp yaz döneminde gidiyorsunuz ama tıbbiyede böyle bir olay yok bilindiği gibi sadece mühendislikte ders bağlama olayı olduğu gibi yani bir dersten kalınca onun bir üst dersini alamıyorsunuz tıpta da dördüncü dönemin stajlarından herhangi birinden kalırsanız onları verene kadar beşinci sınıf stajlarına alamıyorsunuz. Mühendislikte staj bittikten sonra sizden bir staj raporu düzenlemenizi isterler bu rapor sizin hangi stajınızı yaptığına göre içeriği değişir genelde fabrikanın işleyişi ve neler gözlemlediğinizle ilgilidir. Tıpta ise olay tamamen farklıdır staj sonunda bir teorik sınavınız olur o bölümle ilgili ve daha sonra sözlü sınavınız olur bunların ortalamasına göre stajdan geçip kaldığınıza karar verilir yani bence stajlar konusunda en büyük farklılık budur.

Mühendislik görüşü ile tıp görüşü birbirinden ne kadar farlı gözükse de genel konularda benzerlik gösterir mesela bir problemi veya bir vakayı çözerken analitik düşünceyle yaklaşmak gerekir sadece bu yaklaşımı uygularken sizin alt yapınızın nasıl oluştuğu farklılık gösterir sayısal mı yani hangi metotları uygulamalıyım sorusu ya da sözel olan burada hangi semptomlar neyi işaret ediyor ve bular hangi hastalıklarda gözlemlerim. Ayrıca tıp hem insan bilimi olduğu için insanlarla iletişiminiz gelişir.

Gelelim mezun olunca neler yapabiliriz önümüze iki soru çıkar kendimi daha geliştirmeli miyim yoksa bu kadar okuma bana yeter mi demek. Eğer yeter derseniz düz mühendis olarak kalırsınız ya da pratisyen hekim olarak burada devlette çalışmak için mühendislerin işi doktorlara göre biraz daha zordur sınavlara girmek atanmak gibi. Olayı başka bir taraftan bakarsak da öğrenme düzeyimizi bir üst mertebeye çekmek için yola devam etmek burada hekimler uzmanlık yapabilir veya mühendisler yüksek mühendis unvanını alabilir burada her iki meslekte kendi konusunda artık daha spesifikleşmeye gitmiştir ve kendi konularına daha çok hakim olmuşlardır. Ama bunların dışında akademisyen olmayı da seçebilirsiniz ve konu üzerinde de yoğunlaşabilirsiniz bu tamamen size kalmış bir şeydir. Kısaca mühendiste olsanız hekimde olsanız sadece yaptığınız işi severek yapın orada başarı sizi mutlaka bulacaktır.

Şunu da söylemem gerekir hocaların öğrenciye yaklaşımı konusunda her iki bölümde de bütün hocalarınız ülkemizin yetiştirdiği hepsi birbirinden değerli alanında uzmanlaşmış kişiler olacaktır; kendini ilime ve bilime adamış çok değerli bilim insanlarımızdır ve öğrenciye verilen değer her iki bölümde de aynıdır. Şu da kafanızın bir kenarında soru işareti olarak kalmasın mühendislik ya da tıp yapabilir miyim, öğrenebilir miyim hepsi sizin elinizde olan bir şeydir kendinize inanırsanız hocalarınız size yol gösteren bir kılavuz olacaktır.

Algan1923

Yayın hayatına 2014 yılı sonunda Facebook'ta başlayan Çeyrek Mühendis'in memleket sevdalısı kurucusu, makina mühendisi. İnternet sitemde Algan mahlasıyla yazıyorum. Gelişmenin sınırı yoktur; hiçbir zaman tam oldum demeyeceğim. Bu vatan için yapabileceklerimin sınırı yok!

25% LikesVS
75% Dislikes

Algan1923

Yayın hayatına 2014 yılı sonunda Facebook'ta başlayan Çeyrek Mühendis'in memleket sevdalısı kurucusu, makina mühendisi. İnternet sitemde Algan mahlasıyla yazıyorum. Gelişmenin sınırı yoktur; hiçbir zaman tam oldum demeyeceğim. Bu vatan için yapabileceklerimin sınırı yok!

One thought on “Yıllardır Popülerliğini Yitirmeyen Soru: ”Tıp mı, Mühendislik mi?”

  • Haziran 5, 2019 tarihinde, saat 10:39 pm
    Permalink

    Ne mühendislik nede tıp ahcilik ikisinin arası çünkü bir mühendis kadar yaratıcı bir doktor kadar dikkatli olunması gereken bir meslek

    Yanıtla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.