Dijital Dönüşüm – Veri Bilimi – Yapay Zekâ (#1)

“Geleceğin Meslekleri”  kitabının geniş bir yelpazede özetleneceği ve inceleneceği bir seriye hazır mısınız?  Öyleyse ilk seriyle hemen başlayalım. Okumuş olduğunuz bu yazı serinin ilk yazısı olacak. Devam eden yazılar için takipte kalmayı unutmayın…

Son zamanlarda sıklıkla karşılaştığımız kelimeler: Yapay zekâ, veri bilimi, dijital dönüşüm… Peki, bu kelimeler insanlarda nasıl yankı buldu, gelecekte bizleri neler bekliyor, hangi meslekler yok olacak ve insanlığın sonu gelecek mi? Bu ve bunun gibi birbirinden ilginç soruların cevaplarını bulmaya hazır mısınız? O halde alanında uzman Doç. Dr. Deniz Kılınç ve Dr. Şebnem Özdemir’in birlikte kaleme aldığı “Geleceğin Meslekleri” kitabını gelin hep birlikte gözden geçirelim.

Geleceğin Becerileri Neler Olacak?

Gelecekte birçok meslek grubunun kaybolacağı, değişeceği yâda dönüşeceğini şimdiden söylemek mümkün. Peki, bu dönüşen mesleklere insanlar nasıl ayak uyduracak ve kişilerden beklenen yeni beceriler ne olacak?

1)Analitik Düşünme ve İnovasyon: Gelecekte ortaya çıkabilecek meslek tanımlarında işe alınacak adaylarda aranacak en temel nokta analitik düşünerek yeni ürünler ortaya koyma yeteneği olacaktır.

2)Karmaşık Problem Çözme: Bireyin karmaşık sorunlarla rahatlıkla başa çıkabilmesi muhakkak ki rakiplerinin önüne geçmesini sağlayacaktır.

3)Kritik Düşünme ve Analiz: Kurtarıcı çözümler sunmak/sunabilmek bir çalışanı diğerlerinden farklı kılabilecek yetenektir.

4)Aktif Öğrenme ve Öğrenme Stratejileri: Bilgiye ulaşabilmeyi bilen kişiler rakiplerinden bir adım önde olacaklardır.

5)Yaratıcılık, Orijinallik ve Girişim: Sadece gelecekle kalmayıp insan hayatının tüm aşamalarında kişiden beklenen yegâne özelliktir. İnsanlık tarihine bakıldığında yaratıcı her keşif, insanlığı yeni bir evreye taşımıştır. Peki, şu işe ne dersiniz: “Zeki Müren de bizi görebilecek mi?”

6)Detaycılık ve Güvenirlik: Fikirlerini detaylı bir analiz yaparak planlayanların yeri her zaman başka olmuştur.

7)Duygusal Zekâ: Kendimize şu soruyu sormalıyız:  Çevremizdeki kişilerin duygularını, anlama ve yönlendirme yeteneklerini ne kadar analiz edebiliyoruz? Eğer bu alanlarda iyiseniz şansınız bir o kadar yükseliyor.

8)Nedensellik, Problem Çözme, Kavrayış: Nedenlerini kavrayabildiğimiz problemleri daha çabuk sonuca ulaştırabiliyoruz.

Liderlik, Sosyal Etki: “Kimden?” “Neyi?” “Nasıl?” “Ne kadar?” isteyeceğimizi biliyor muyuz?

9)Koordinasyon ve Zaman Yönetimi: “Doğru çalışmak mı, etkili çalışmak mı?” sorusunu sorabileceğimiz bu başlıkta zamanı yönetme biçimimizi değiştirme vakti gelmedi mi artık?

Yeni Çağın Petrolü: Veri

Veriyi en genel biçimde işlenmemiş bilgi parçacığı olarak tanımlayabiliriz. O halde veri için ham petrol örneğini vermek hiçte fena sayılmaz. Çünkü veri işlenmediği sürece sahip olduğu değere karşın kullanılabilir değildir.

Elimizdeki parçacıklar/veriler çeşitli analizlerden geçtikten sonra miktar olarak azalmakta ve bir üst aşamaya geçmektedir. Piramit gibi düşünecek olursak veriyi piramidin en altına koyarak sırasıyla Enformasyon, Bilgi, Bilgelik kavramlarından bahsedebiliriz.

Enformasyon: Verinin belli bir formülle düzenlenerek anlamlı hale dönüştürülmesinin ifade eder.

Bilgi: Enformasyonun akıl/fikir yürütülerek yorumlanması ve bir amaç için kullanılması ile ortaya çıkar. Nasıl sorusunun yanıtıdır.

Bilgelik: Bir gelecek öngörüsü oluşturabilmemizi sağlar. Neden sorusunun yanıtıdır.

#tenyearschallenge – #keşkebenimdeolsa

#tenyearschallenge hiçte yabancı olmadığımız bir etiket öyle değil mi? Çünkü birçoğumuz geçtiğimiz yakın zaman diliminde sosyal medya hesaplarımızdan bu etiket ile 10 yıl önceki ve şimdiki fotoğraflarımızı paylaştık. Aslında yaptığımız iş her ne kadar masum gibi gözüküyor olsa da internet devlerine muazzam bir veri sağlamış olduk.

Bir benzer etikette #keşkebenimdeolsa. Mesela şöyle bir düşünelim. Yeni yıl yaklaşırken bu etiketle insanların sahip olmak istedikleri nesneleri paylaştıklarını varsayalım. Şirketler için ücretsiz oluşturduğumuz bu muazzam nitelikli veriyi tekrar bizim üzerimizde kullansalardı nasıl olurdu? Şöyle bir ipucu verecek olursak, çeşitli kriterler bazında kimin hangi zaman diliminde ve bölgede neyi istediğini analiz edebilirler miydi? Aslında bizlerin severek eğlenerek paylaştığımız/yaptığımız işler birileri tarafından işleniyor muydu?

Veriyi Analiz Edenler Kim?

Veriyi günümüzde birçok şirket analiz etmekte ve kullanmakta. Fakat sizlere aralarında ismini son zamanlarda daha çok duyduğumuz birkaç şirketten bahsetmek istiyorum.

Pixar Animation: Bu şirketle ilgili küçük bir örnek konuyu özetleyecektir. 2012 yılında “Brave-Cesur” yapımında başkarakter olan Kelt prensesi Merida’nın saçlarının hareketinin planlanması, verinin analizi sayesinde olmuştur. Peki, karakterin saç hacmi ve kafanın hareketi ile saç telleri arasında oluşan çarpma durumu/miktarı insan eliyle hesaplanacak olsaydı ne kadar sürede gerçekleşirdi? Gerçekleşir miydi?

Pandora: İnsanların müzik zevklerine dair topladığı veriler sayesinde, ileriye dönük tahminler yaparak, üyelerine şarkı tavsiyelerinde bulunmaya başladı. Sizlerin sevebileceği tarzda müzik listesini sizler hiç uğraşmadan önünüze süren bir platform halini alan Pandora, şarkıcılara hangi şehirde, hangi gün ve saatte konsere hangi şarkı ile başlayıp bitireceğinin kararını verebilecek kadar büyümüştür.

Unutmayın siz bir kenarda müzik dinlerken Pandora da sizi dinlemekte…

Netflix: Şu 3 maddeyi sizlerden çok dikkatli okumanızı istiyorum. Şayet öyle yapıldığı zaman ne anlatılmak istendiği gayet açık bir hal alıyor.

1) İzleyicilerinin büyük bir kısmı David Fincher tarafından yönetilen Social Network isimli filmi baştan sona izlemişlerdir.

2) Netflix’de yayınlanan House of Cards dizisinin İngiltere versiyonunun izlenme oranı oldukça iyidir.

3)  Bu dizinin İngiltere’deki versiyonunu izleyenler Kevin Spacey’nin oynadığı filmleri ve/veya David Fincher’in yönettiği filmleri de izlemişlerdir.

Bu maddelerdeki ince detaylara Netflix nerden ulaşmıştır dersiniz? Kimilerimiz bu 3 madde de çokta detay göremeyebilir. Peki, o zaman Netflix’in cevabını aradığı şu sorulara da bir bakın derim.

  • Bir seriye başlayan izleyicilerin kaçı seriyi tamamlamıştır?
  • Kaçı seriyi kaçıncı sezonda bırakmıştır?
  • Bırakanların ortak özellikleri nelerdir?
  • Bıraktıkları sezona dair buluştukları ortak yargı nedir?
  • Bu seyirciler bu seriyi bıraktıktan sonra neyi izlemeye başlamışlardır?

Netflix izleyicilerinin, filmler ve diziler dışında TV şovları karşısında da tepkilerini analiz etmektedir:

  • İzleyici durdurma, geri sarma, ileri sarma tuşlarına basma zamanı, sıklığı, süresi
  • Durdurduğu içeriğe geri dönme süresi
  • İzleyicinin hangi gün/zaman aralığında içerikleri izlediği
  • İçeriği izlediği tarih
  • İzlediği lokasyon
  • İzlerken kullandığı cihaz
  • İçeriğe verilen puan
  • İçerik aramaları
  • Gözden geçirme davranışları

Sonuç: Netflix, her yıl 1 milyar dolar kar elde etmektedir.

Kaynak
  • Geleceğin Meslekleri-Yeni Sanayi Devrimi ve Verinin Mesleklere Etkisi-Dr. Şebnem Özdemir, Doç.Dr. Deniz Kılınç

admin

Çeyrek Mühendis; geçmişten gelene, gelecekte değer kazandıran mühendislik platformu!

50% LikesVS
50% Dislikes

admin

Çeyrek Mühendis; geçmişten gelene, gelecekte değer kazandıran mühendislik platformu!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.