Bilimde Kadının Yeri

Rönesans döneminde gelişmeler sanat eserlerine işlenirken bunların zenginleştirilmesinde en temel etken kadındı, kapitalist sisteme hizmet için çalıştırılıyordu. Sanayi Devrimi ile birlikte kadın resmen iş gücü olarak görüldü ve fabrikalarda çalıştırılmaya başlandı. İnsanlığın tarihsel gelişiminde kadının statüsündeki iyileşmeler Endüstri devrimi sırasında başlamış ve kadına toplumsal üretime katılma ve eğitim kapılarını açmıştır. Maksim Gorki Ana kitabında da kadının devrimde ne kadar önemli bir yerinin olduğunu göstermiştir.

Bugün koşullar daha iyi gibi görünse de dünya çapındaki araştırmacıların sadece %30’u kadın. Fizik, kimya ve tıp dallarında verilmiş olan 575 Nobel ödülünün sadece 16’sını, yani %3’ünü kadınlar aldı. Kadınlar da en az erkekler kadar bilime ilgi duymuş, araştırmış ve kayıtlar tutmuşlardır. Hatta bazı bilim kadınları bilim uğruna ölmeyi, öldürülmeyi bile göze almıştır:
Hypatia (355-415) Hildegard (1099-1179)
Ada Lovelace (1815-1851)
Marie Curie (1867-1934)
Emili du Châtelet (1706-1749) ve daha niceleri, bilime kattıkları için minnettarız.

Türkiye’de Bilim Kadının Yeri

Ülkemizde kadınlar ilk kez Atatürk sayesinde bilim dünyasına adım atabildiler. Daha önceleri kadınların üniversiteye gitme şansı yoktu. Yurt dışında eğitimlerini tamamlıyorlardı. Bu durum değişim gösterdi lakin yine de günümüzde ataerkil bir toplum söz konusudur. İmkan ve fırsat verilince Türk Kadınının da ülkemize başarı sağlayabileceğini güncel bir haberle desteklenmektedir.

Türkiye’de Zeytin Çekirdeğinden Biyoplastik Üretiliyor

Babasının mide rahatsızlığı için sabahları zeytin çekirdeği yutması, gıda mühendisi Duygu Yılmaz’a Biolive şirketini kurmasını sağladı. Meraklı bir yapısı olan Yılmaz, babasının zeytin çekirdeği yutmasının doğru olup olmadığını araştırır. İzmit’te bir değirmende zeytin çekirdeğini öğüttüren Yılmaz, zeytin çekirdeğinin içinde güçlü bir antioksidan madde olan oleuropein maddesinin olduğunu keşfeder. Yılmaz’ın verdiği bilgiye göre, bu madde Avrupa’da kanser tedavisinde kullanılıyor.
Zeytin çekirdeğinin içindeki maddenin ekstrakt halde alınmasının doğru olacağı üzerinde dururken, bu üründen plastik üretebileceklerini keşfederler. Gıda mühendisi olan Yılmaz, bu ürünün antibakteriyel ve gıdaların raf ömrünü artırıcı etkisi üzerinde durur.
Boğaziçi Üniversitesinin yarışmasına katılır ve ikincilik ödülü alarak Almanya’ya giderler.
Türkiye’ye döndükten sonra yolları Vestel Ventures ile kesişir. Vestel Ventures’tan Ar-Ge yatırımı alan Biolive, Vestel marka buzdolaplarının iç panelleri için deneme üretimleri yapmaya başlar.
Ayrıca, bir otomotiv firması  için  de araç içi panellere yönelik çalışmalar yapıyorlar. Mamajoo firması için emzik ve biberonun dış kısmı için deneme üretimleri yaptıklarını belirten Duygu Yılmaz, plastiğin kullanıldığı her alanda olmak istediklerini söylüyor. TÜBİTAK’la organik oyuncaklar üzerine de çalışmalar yapıyorlar. Yılmaz, “Tekstile  varana kadar her sektörde olmak istiyoruz.
Örneğin, organik kumaşlar üretebiliriz. Ürünlerimiz toprakta üç ile beş ay içinde gübre oluyor” diyor.

Türkiye için büyük bir gelişme olmuş olup kadının bilimde yer edinebileceğini görmekteyiz.

Referanslar:

1.http://www.fortuneturkey.com/zeytin-cekirdeginden-plastik-uretiyor-54559

2.https://www.bbc.com/turkce/vert-fut-47076693

3.http://www.gazetebilkent.com/2015/04/09/dunyanin-bilime-bilimin-de-kadina-ihtiyaci-var/

4.https://www.matematiksel.org/tag/bilimde-kadin/

Ebru ŞEN

Ülkeme, milletime faydalı ve bilinçli bir mühendis olarak hizmet etme amacıyla devamlı gelişen ve gelişmek için çaba gösteren nesillerden olmak dileğiyle...

50% LikesVS
50% Dislikes

Ebru ŞEN

Ülkeme, milletime faydalı ve bilinçli bir mühendis olarak hizmet etme amacıyla devamlı gelişen ve gelişmek için çaba gösteren nesillerden olmak dileğiyle...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.